Cumartesi, Haziran 21

Garip Yaratığım

Bu aralar garip bir yaratık oldum.Kimse anlam veremiyor yaptıklarıma.Gerginim,sinirli ve içimdeki çocuktan yoksun.Öyle depresip havalar değil.Hiç de beceremem, günün içinde değişen psikoljimin durgunluğu.Tek düze ve sevimsiz.Şikayetçi ve mutsuz...Ne oldu diyorum?Ne???Koca bir sessizlik,büyüyorum;artık uzaktan kumandalı araba yok yada istop ...Çocukluğum ,yaşayamadığımı düşündüğüm ,içinde kalan, dışarı çıktığında en çok mutlu olduğum, Mesutumu kaybediyorum.

Çok mutsuz ,çok isteksiz.Durağan bir yaşama akan zamanı değerlendirişime dur diyemiyorum.İstemeden gelişiyor herşey,çaresizim,yardım gerektiren bir durumda değil.Sadece bir çıkmazdayım.Oysa 3-4 gün eksik kaldı diğer yüzüm.Sanki yüzümün yarısıyla nefes alıyorum,yüzümün yarısıyla ağlıyor,yüzümüm yarısıyla otobüsten iniyorum.Yüzümüm yarısıyla yarıyorum kalabalıkları.Ve yüzümün yarısıyla ben...

Vücudumla bütün duvarları yıkmak isterdim,kamısdaki elmaslara vurgun bi bıçakçı gibi.Ama yüzüm yarısıyla duvarları göremiyorum.

Bütün gerçekleri yaşayan ve daha fazla acıdan koruyan yanımı arıyorum...Şimdiyse bütün sahtekarları güldüren,mutluluk oyunu yaptıran yalan bir kabüs oluyorum.

Dedim ya bir Garip yaratık oldum.Dilenci gibi yalvarıyorum yanıt vermiyor sözcükler.Sözcükler bana kazık attı,tek kelimeyle kazıklandım...Oysa ki bir sözcükle ağaçların yapraksız kaldığını,filmlerden daha çok ağlandığını gördüm.

Konunun kimseyle alakası yok.Gece yarısı,sarhoşluk etkisini hisseden bedenim,ruhumdaki oynayış.Kendime sesleniş....Böylece dilencilik yaptığım kelimelerden kurtuluyorum.Buarada birde Şebo dinliyorum...

Hiç yorum yok: