Cuma, Kasım 20

Aynı Yağmur,Aynı Şarkı




Eski zamana ait bir şarkı vardı mırıldandığım.Çok sene önce,senelerin ötesindeydi ettiğimiz dans .Ummadığım anda bir şarkı çaldı,laptobumun sabit disk klasöründe saklanmış. Çaldıkça çaldım,son ses,defalarca. Sonra yağmurun kokusu aklıma geldi.Dahasında aynı kadife ses,evet, hatırladım bu şarkıyı.Bir baktım tanımlayamadığım ve yıllardır içimde var olan sen, eğilmiş şekilde karşımdaydın.”İşte böyle merhaba dersin herkese” dedin.Müzik çaldıkça sende ettin dansını.Hatırladım şimdi;bende herkestim,bir sen değildin ötekim,bir sen.

Cumartesi, Kasım 14

Görünmeyen Yağmurla, Sırılsıklam.


Düne ait bir mesaj da ,şöyle diyordu arkadaşım:

^Dün gözleri görmeyen iki kişi ile beraber metroya bindik. Dışarıda gırla yağmur.Biri diğerine “Körler şemsiye kullanmaz.Şimdiye kadar şemsiye hiç kullanmadım,sırılsıklamda olsam insanların gözüne sokmamak için kullanmadım.”dedi. Söylemek istedim, belki bununla ilgili bir yazı yazarsın.^


Burada yazanları okurmusun bilmiyorum, ötekim diyor ki: Mesajı aldığımda duyarlılık ve elimizdekilerin değerini bilmemek ile çevrilmiş bir duygu yoğunluğu yaşadım. Peki ya duyarsız kalsam ne değişirdi? Duyarsızlık ve hissizlik, herkesin birbiri sırtına basmaya çalıştığı bir ortamda sağlıklı kalmamı sağlar mı diye düşünüyorum. Çünkü neye duyarlı olduğumuz belli. Görmediği yağmurda sırılsıklam olurken yine görmediklerini düşünmek kadar iyi niyet kime? Karşı tarafın üzerine basarak bir şeyler yapmaya çalışan aynı türden bir sürü insan için mi?

Neyse, eğer bir inancım yada bir duyarlılığım olsaydı, büyüsü bozulmasın diye kimseye bahsetmezdim. Eğer inançsız olsaydım, bu özgürlüğü kimseyle paylaşmak istemez yine susardım. Ben sadece duyarsızım artık. Üzülmem gereken yerlerde zerre üzülmüyorum. Ama yağmurda ıslanan bir sokak köpeği gördüğümde canım yanıyor,verilen değerin farkına varmayan değersiz yaratıklar için çaba harcayanlara da. Tuhaflıkta buradan kaynaklanıyor;bazen tüm insanlık için dua ederken, bazense tek bir doğal felaketle tüm insanlığın son bulmasını istiyorum.

Perşembe, Kasım 12

Zamanın Yarası


Nelerin içine bakabiliyorum ki yada kimlere içimi açabiliyorum?

Kapının arkasında ki karanlıkta sıçan gibi sıkışmış kaç ruhu hissediyorum?Kaç göze görünüyorum?Bir sen birde ben varım.Farkındasın dimi?Demirin öteki o'su gibi içimde paslanıyorsun.Gördüm ya seni,yinede bakma bana.
Alışığım...

Cumartesi, Kasım 7

Kısa anlatımlar

Hızlı hızlı...Yavaş yavaş...


Aydınlık, karanlık; sonra yine aydınlık ve karanlık...


Taze ruhlar,eski bendenler.


Yeni kokular,boktan rüyalar.


Bugün,yarın...Dün,ertesi.


Zaman; temel ihtiyaç.


Ötem;hayal...


Sonuç; sarı ışık...