Cumartesi, Kasım 14

Görünmeyen Yağmurla, Sırılsıklam.


Düne ait bir mesaj da ,şöyle diyordu arkadaşım:

^Dün gözleri görmeyen iki kişi ile beraber metroya bindik. Dışarıda gırla yağmur.Biri diğerine “Körler şemsiye kullanmaz.Şimdiye kadar şemsiye hiç kullanmadım,sırılsıklamda olsam insanların gözüne sokmamak için kullanmadım.”dedi. Söylemek istedim, belki bununla ilgili bir yazı yazarsın.^


Burada yazanları okurmusun bilmiyorum, ötekim diyor ki: Mesajı aldığımda duyarlılık ve elimizdekilerin değerini bilmemek ile çevrilmiş bir duygu yoğunluğu yaşadım. Peki ya duyarsız kalsam ne değişirdi? Duyarsızlık ve hissizlik, herkesin birbiri sırtına basmaya çalıştığı bir ortamda sağlıklı kalmamı sağlar mı diye düşünüyorum. Çünkü neye duyarlı olduğumuz belli. Görmediği yağmurda sırılsıklam olurken yine görmediklerini düşünmek kadar iyi niyet kime? Karşı tarafın üzerine basarak bir şeyler yapmaya çalışan aynı türden bir sürü insan için mi?

Neyse, eğer bir inancım yada bir duyarlılığım olsaydı, büyüsü bozulmasın diye kimseye bahsetmezdim. Eğer inançsız olsaydım, bu özgürlüğü kimseyle paylaşmak istemez yine susardım. Ben sadece duyarsızım artık. Üzülmem gereken yerlerde zerre üzülmüyorum. Ama yağmurda ıslanan bir sokak köpeği gördüğümde canım yanıyor,verilen değerin farkına varmayan değersiz yaratıklar için çaba harcayanlara da. Tuhaflıkta buradan kaynaklanıyor;bazen tüm insanlık için dua ederken, bazense tek bir doğal felaketle tüm insanlığın son bulmasını istiyorum.

Hiç yorum yok: