Pazar, Ağustos 10

Mutluluk...

Günün doğuşunu seyrederken hiç mutlu olan varmıdır ki?Yada uykusuz bir gecenin sonunda etrafın yavaş yavaş aydınlandığını gördüğünde gülümseyen?Aydınlığa duyulan bu özlemin nedeni ne ki?Yoksa özlem duyulan şey yalnız olmak mı? Pencereden yurdun bahçesine bakmak ne güzel birşey,bu rüzgarın yüzüme vurması nasıl rahatlatıcı.Şuanda benim gibi pencereden dışarıya bakan kaç kişi daha vardır ve kaçı benim kadar mutludur bu basit olayı yaşamaktan?Bu sabah bu yatakta oturup rüzgarı bedenimde hissettmekten,odaya giren temiz havayla sigaramdan çıkan dumanı yarıştırmaktan,kuşları pencereden giren gün ışığından görmekten dolayı çok mutluyum.Çünkü bugün bana doğdu benden başka kim gördü ki bugünün ilk ışığını,temiz havanın şu saatlerdeki oksijenini kimin akciğerleriyle paylaştım ki?Ben kimseyi görmüyorum şuanda,bu sabahı yalnız karşıladım ve havayı yalnız ben soludum, işte buyüzden bugünün doğuşu birkez daha tatlı .Şuan odamda biri daha uyanık olsaydı eminimki güneşin doğuşu dikkatimi çekmeyecekti,yada şuandaki kuş seslerini duymucaktım.Yalnızlıktan bu kadar korkarken ve bu kadar canım yanarken yalnız olduğum için mutluyum şuanda.Dengesizim işte!Çünkü insanım.Diğerlerinden farklı yada eksik değilim dengesiz olduğum için.Çünkü yine söylüyorum uykusuz geçen bi gecenin ardından, sabahın ilk saatlerinde dışarıya baktığında, o anda duyduğu tek ses olan kuş sesini duyduğunda gülümseyen çok az insan vardır.Herkes yalnızlıktan korkar ama severde yalnızlığı.Yalnızlık nasıl güvende hissettiryorsun bana kendimi, şuanda olası tek düşmanın yine kendimim ve sensin.Sadece kendi varlığım korkutuyor beni, çünkü biliyorum sen beni seversin,sen insan seversin.Başka hangi canlıda bu kadar çok duygu ve his yaratabilirsin ki, yada sana ne bu kadar anlam kazandırabilir ki?Birazdan güneş iyice gösterecek kendini ve benim mutluluğum gitgide azalacak.Pencereden giren güneş ışığı bedenimde hissedilmeye başladı bile, kuş sesleride kalabalıklaşmaya...Halbuki sabah 6'da güneş hiç kimseyi yakmaz,kuşlar da bu saatte susmaz.Benimse memnuniyetsizliğim gitgide artıyo.Çünkü biraz önce uyanan oda arkadaşımla paylaşıyorum sabahın bu güzel saatini,birazdan diğeride kalkacak , telefonla alarmları çalmaya başlayacak,sonra Çevtem personelinin temizlik sesleri,bir diğeri osurup oksijenime metan karıştıracak,biri kapıyı açıp koridorda uzanan kedileri uyandıracak,o kediler açlıklarından dolayı dışarı çıkıp kuşlara saldıracak,kuşlar başka yerlerde ötecek,tuvaletteki saçkurutma makinesinin sesi penceremde kuş sesini bastıracak.Sonuç olarakta benim yüzümdeki gülümseme solacak, bu mutluluktan uzaklaşacağım.Hani her şey paylaşıldığında güzeldi? Nah güzel!Yalnızlıkta gitti şimdi ve önümde 2 seçenek var ya yurttakilerle beraber günün bu ilk saatlerini paylaşıcam yada gözlerimi kapatıp popoyu devirip sabah güneşinden mahrum kalıcam.Ben uyucam çünkü orda sadece ben olucam ne sabahlar doğurup,ne kuşlar getirecem pencereme,gelen karga bile olsa sadece bana uğursuzluk getircek,kimseyle paylaşmıcam ya, hala neden aptal gibi uyumadığımı bilmiyorum.Acele edeyim çünkü gitgide herşey, heryer aydınlanıyo ve herşey dahada netleşiyor,o kuş ne çirkin birşey yada cüzdanımın rengi güneş vurduğunda ne sinir bozucu.Gözlerimi kapatıp kendi karanlığımı yaratmalıyım,iyiki uyurken duymuyor insanoğlu, yoksa bu karga sesli kuş uyutmazdı beni.Birde sigara içebilsem uykuda ne güzel olacak………

Hiç yorum yok: